Ve yine reklamlar!
REKLAMLA GERDEĞE GİRMEK
Kemal Çifçi, Glocal Yayınları, 184 sayfa
"Reklam bir kültür fırtınasıdır; bu fırtınada ne kadar çok toplumsal kabul varsa, başarıya ulaşma şansı o kadar çok olur." Bunun gibi ayetimsi sıralı cümlelerden oluşan bu yeni delidolu kitap, bizleri bir taraftan güldürürken diğer taraftanda reklam üzerine düşünmeye sevk ediyor. Kemal Çifçi, Reklamla Gerdeğe Girmek kitabında günümüz fenomenini ve market ekonomisinin olmazsa olmazı olan 'reklam ve reklamcı' kavramlarını farklı, postmodern bir anlatımla okuyucusuna sunuyor.
Televizyonlarda çok sevdiğimiz bir dizinin ya da bir sinemanın en çarpıcı sahnesine ramak kala bizi büyülü dünyamızdan alan o reklamlar varya, işte onun üzerine felsefi ve edebi çıkarımlar yapan bir kitap Reklamla Gerdeğe Girmek.
Günümüzde reklamların hayatımızda kapladığı alanı göz önüne aldığımız zaman, gerçekten üzerine düşünülmesi, sorgulanması, yazılması, çizilmesi gereken bir alan olduğunu daha çabuk kavramaya başlıyoruz. Yazar, "Nasıl ki aşk üzerine yazacak daha çok şeyimiz varsa, reklam üzerine de yazacağımız daha çok şey var" diyerek aslında 'reklam' sözcüğünün önümüze açtığı engin deryanın postmodernist ve 2000'li yılların sanal kültürlü ve teknolojinin katlanan hızına tanık olan nesillerine mesaj vermek istiyor. "Aslında reklamcılar yağlıboya resim geleneğini, sanat tarihçilerinin çoğundan daha iyi anlamışlardır. Sanat yapıtıyla, seyircisahip arasındaki ilişkilerin niteliğini kavramışlar, bu ilişkileri seyircialıcıyı kandırmakta, onun gururunu okşamakta kullanmışlardır" diyen John Berger, reklamın 'bir sanat mı değil mi' tartışmalarında aslında reklamcıların nerde durduğunu anlatırken ya da anlatmaya çalışırken bir taraftan da konuya bambaşka bir boyut katıyor. Erkekler tuvaletindeki pisuvar üstünden tutunda, yolculuk yaptığımız toplu taşım araçlarının koltuklarına; elinizi sildiğiniz ıslak mendilin arka kapağından, sokakta yürürken ya da aracınızda giderken bakışlarınıza hedef olan bilbordlara kadar yoğun bir reklam bombardımanına tutulan bizler hayatımızdaki reklam kavramını ne kadar sorguluyoruz? TV dizilerinde uygulanan sanal reklamdan tutun da 'reklamlar' denildikten sonra artık dakikaları bulan ve kimi zaman baygınlıklar içinde bizleri bırakan bu devasa endüstrinin nerde, nasıl, ne şekilde, neden ve kim tarafından hazırlandığını ne kadar düşünüyoruz?
Okunması kolay ve hoş olan bu kitabı bir çırpıda okuyacağınızı ve artık hayatımızın nerdeyse her alanına giren reklamlar hakkında artık daha farklı ve bilinçli düşünmeye başlayacağınızı umuyorum.
Deniz Cenk Demir